Browsing All Posts filed under »Sinema«

“İnci Taneleri” üzerine kısaca

Şubat 10, 2024

0

İnci Taneleri, genel yargının aksine güzel bir dizi bence. Hüzünlü, acı dolu ve sırların ardında saklanan pek çok şeyin insan olmanın sırlarını da ifşa etme potansiyeli taşıdığı bir dizi… Yılmaz Erdoğan’ı pek sevemeyen, onun yaptığı “işlerin” pek çoğunu boş işler olarak gören ve sırf bu yüzden bu diziye de ön yargıyla başlayan birisi söylüyor bunu. […]

Hollywood Atom Bombasından Tehlikelidir: Kalbiniz, Aklınız ve Ruhunuz İçin… Nolan’ın Oppenheimer Filmi Üzerine Kısa Bir Giriş

Temmuz 25, 2023

0

Christopher Nolan, film görüsü Hollywood ve kıta sahanlığından ibaret olanlar için takip edilmesi gereken önemli bir yönetmen sayılır. Ancak hakikatte durum pek de öyle değildir. “Bağımsız yönetmen” etiketiyle film çekmeye başlayan ve Hollywood’da film yapmaya başlayınca bağımsızlığın büyük bir film şirketine kapat atıncaya kadar yönetmenlerin durduğu bekleme odası olduğunu kanıtlayan tipik bir ana akım yönetmeni […]

Tiyatro Üzerine Kısaca…

Mart 11, 2022

0

Film sanatı üzerine konuşan hemen herkes, bu sanatın, malzemesinin, tekniği bakımından fotoğrafın, mizansen, oyunculuk ve “hikâyeleme” açısından tiyatronun bir devamı olduğunu söyler. Hakikaten böyle midir? Fotoğrafla ilişki meselesini görsel sanatlar bölümüne bırakarak tiyatro meselesini açmayı deneyelim. Film ile tiyatro arasındaki ilişkiyi anlamak için Panofsky’nin film sanatı ile ilgili yaptığı tespit iyi bir başlangıç oluşturabilir. Panofsky, […]

‘Guru, Kendisinin En Sadık Müridi Hâline (mi) Gelmişti’?

Mayıs 7, 2020

1

Twitter kullanmasam da, kimi zaman “Şu konuda ne düşünmüş acaba?” diye merak edip baktığım birkaç Twitter hesabından birisidir Haşmet Babaoğlu’nun hesabı. Babaoğlu’nu, duruşu, “Kemosol” adını verdiğim tayfaya genellikle “hak ettikleri cevabı hak ettikleri sertlikte” vermesiyle takdir ederim; bunu kendisi de bilir. Bugün, Babaoğlu’nun Twitter hesabında, yıllar önce okumuş olduğum bir kitaptan tek cümlelik bir alıntı […]

‘Yangın Gelecek’… Evrimci Bilimin Uzman Cehaleti ve Korona Günlerinden Bazı Tespitler

Nisan 17, 2020

2

Oliver Laxe ve Son Filmi ‘Fire Will Come’ Oliver Laxe, bir iki yıldır yeni filmlerini merakla beklediğim genç bir İspanyol yönetmen. Fransa doğumlu Galiçyalı bir İspanyol… Bizim “Müslüman” yönetmenlerimizin pek çoğu kendi filmlerini öyle tanımlamaktan çekinirlerken, geçen yıl Konya Sufi Film Festivali’nde de gösterdiğimiz Mimosas (2016) filmini “Avrupalı bir Müslüman filmi” olarak tanımlayacak kadar da […]

Boğaziçi Film Festivali’ndeki Rezalet Ya da Kopya Olmanın Öldürücü Ezikliği

Ekim 23, 2019

1

22 Ekim 2019 Salı, İstanbul. Beyoğlu Sineması 14.00 seansı. Akşam 17.00’da olan dersime henüz zaman var ve bu sebeple festivalin yarışma kapsamına aldığı kısa filmleri izlemenin faydalı olabileceğine dair bir hisle, Boğaziçi Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışmasındaki ikinci seçmeleri izlemek üzere salona giriyorum. Yıllardır İstanbul Film Festivali, FilmEkimi gibi festivallerden çok iyi bildiğim salonda […]

İstanbul Tasarım Merkezi Film Okulu 2. Dönem

Eylül 30, 2019

2

Geçen yıl ilkini yaptığımız Film Okulu’nun bu dönem ikincisini yapacağız. Program Tarihi: 08 Ekim 2019 – 25 Şubat 2020 Program gün ve saati: Salı / 17.00 – 20.00  (Her dersin resmi süresi 3 saat ama çok daha uzun sürüyor genellikle) Program süresi: 18 Hafta Kayıtlar için: https://istanbultasarimmerkezi.org/ Bu dönem, film sanatının pek de deşilmemiş imkânlarını […]

Kötü Filmler Potpurisi 1

Şubat 11, 2019

1

Never Look Away (2018) -Asla Gözlerini Kaçırma – Florian Henckel von Donnersmarck Başkalarının Hayatı (2006) filmi hemen herkes tarafından coşkuyla karşılanırken de söylemiştim, yönetmeninin, olabilecek en bayağı türden yeteneksiz bir propagandacı olduğunu… Asla Gözlerini Kaçırma filmi, Başkalarının Hayatı‘nda gördüğümüz Hollywood tipi propagandacılığın, ucuz, vıcık vıcık bir duygusallıkla harmanlanması. Üç saat boyunca yönetmenin filmin içerisine katıp […]

“Roma” ve “Sonsuzluğun Kapısında” Filmleri Üzerine…

Şubat 7, 2019

1

Roma (2018) – Alfonso Cuaròn 2018 yılının son üç ayında şahit olduğum üç başyapıtın, Lee Chang Dong’un Şüphe ve Alice Rohrwacher’in Mutlu Lazzaro filmlerinden sonraki sonuncusuydu Roma. Üç filmin de ortak bir özelliği vardı aslında… Şüphe‘deki karakterin finaldeki eyleminin görünürdeki “kötücüllüğüne” rağmen, üç filmin ana karakterlerinin temel özelliği, üçünün de, “yaşanan” dünyanın kötülüğünden bir çıkış […]

Sinemadan Anladığımız Bu Mu Gerçekten?

Şubat 3, 2019

1

Birkaç gün önce Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın ülkemiz “sinemacılarını” Külliye’de kabul ettiğine dair bir haber çıkmıştı, ama merak edip bakmamıştım bile. Bugün acaba kimler katılmış olabilir diye bakınca davetlilerin listesini gördüm. [1] Katılımcılara bakınca hazin bir ah çektiğimi söylemeden yazıya başlamam ayıp olurdu. Ah çektim; zira bu durum “kültür-sanatta, sinemada yeni bir dil” niyetiyle başlayan ve […]